Aydın‘da, Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdu’nda Zeren Ertaş‘ın (22) asansörde sıkışıp hayatını kaybetmesiyle ilgili davada karar çıktı. Tutuklu sanıklardan asansör firmasının sahibi Mustafa Büyükyapıcı (42) ‘bilinçli taksirle ölüme neden olma’ suçundan cezanın geleceği üzerindeki etkisi dikkat alınarak 1/6 oranında indirim yapılıp 5 yıl 6 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılıp, 2 yıl meslekten uzak kalmasına karar verildi. Diğer tutuklu sanıklardan, montaj yapan firmanın sahibi Halil T., makine mühendisleri Uğur İ. ve Ramazan A.’ya da ‘taksirle bir kişinin ölümüne neden olma’ suçundan cezanın gelecekleri üzerlerindeki etkileri dikkate alınarak 2 yıl 11’er ay hapis cezası verilerek, tahliyelerine hükmedildi. Tutuksuz sanık Nuri M. ise beraat etti.
Olay, 25 Ekim 2023’te saat 00.15 sıralarında Işıklı Mahallesi Kültür Bulvarı’ndaki KYK Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdu’nda meydana geldi. Yurttaki 16 kişilik asansöre 16 kişi bindi. Asansör bu sırada aşağı kaymaya başladı. Öğrencilerden Zeren Ertaş, panik yapıp asansörden çıkmak istedi. Adnan Menderes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 4’üncü sınıf öğrencisi olan Zeren Ertaş, kabin ile duvar arasına sıkışarak hayatını kaybetti. İhbar üzerine yurda sağlık, itfaiye ve jandarma ekipleri sevk edildi. Gelen ekipler, mahsur kalan 15 öğrenciyi asansörden çıkardı.
Olayla ilgili adli ve idari soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında yurt müdürü E.Ç., Bakanlık tarafından açığa alınarak olayla ilgili müfettiş görevlendirildi. Aydın’da KYK Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdu’nda arıza yapan asansörlerinin bakımını üstlenen firmanın sahibi Mustafa Büyükyapıcı (42) ve mühendisler Uğur İ., Ramazan A. ve Halil T. tutuklandı. Elektrik mühendisi Nuri M. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
İDDİANAME HAZIRLANDI
Zeren Ertaş’ın ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmanın ardından hazırlanan iddianame, Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede, tutuklu 4 sanık için ‘Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan 3 yıldan 22 yıl 6’şar aya, tutuksuz sanık N.M. için de 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi. Ayrıca bilirkişi raporundan bazı bölümler, olay yerinden çekilen fotoğraf ve video kayıtları iddianamede yer aldı. İddianamede, 16 kişilik olan asansöre 16 kız öğrencinin bindiği belirtildi. Asansörün öğrencilerin binmesinden sonra zemin kattan bodrum kata doğru düşmeye başladığı, Zeren Ertaş’ın asansörden çıkmaya çalıştığı sırada ise asansör kabini ile duvar arasında sıkışarak hayatını kaybettiği belirtildi. Ertaş’ın ayrıntılı otopsi raporunun da yer aldığı iddianamede genç kızın ölümünün sıkışmaya bağlı sebeplerden olduğu, olayda 2 öğrencinin de hafif yaralandığı kaydedildi.
ASANSÖR BAKIM FİRMASI ASLİ KUSURLU
Asansör bakım firması yetkilisi tutuklu sanık Mustafa Büyükyapıcı’nin asansörün fren sistemi olan ‘UCM’ sistemini önceden devre dışı bırakması nedeniyle kazanın meydana geldiğine dikkat çekilen iddianamede, “UCM sisteminin kapıları açıkken kabinin kontrolsüz şekilde hareket etmesini engelleyen bir güvenlik ekipmanı olduğu, kaza anında bu sistemin devreye girmemesi nedeniyle sanığın kusurunun ağır olduğu, asli kusurlu olarak değerlendirildiği” ifadelerine yer verildi.
Davanın karar duruşması bugün görüldü. Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşmaya tutuklu sanıklar asansör bakım firması yetkilisi Mustafa Büyükyapıcı, montaj yapan firmanın sahibi Halil T., makine mühendisleri Uğur İ. ve Ramazan A. ile tutuksuz sanık elektrik mühendisi Nuri M., Zeren Ertaş’ın yakınları ve taraf avukatları katıldı.
Duruşmada mütalaasını açıklayan savcı, Mustafa Büyükyapıcı, Halil T., Ramazan A. ve Uğur İ.’nin suçlarının sabit olduğunu belirtip, ‘Bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne neden olma’ suçundan, Nuri M.’nin ise ‘Taksirle bir kişinin ölümüne neden olma’ suçundan cezalandırılmasını talep etti. Savcı, mevcut delil durumu, sanıkların tutuklu kaldığı süre de göz önüne alındığında sanıklar Halil T., Ramazan A. ve Uğur İ.’nin hükümle birlikte tahliyelerine, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda asansörün bakım ve onarımını gerektiği gibi yerine getirmeyerek kazanın oluşmasında ana etken olduğu belirtilen asansör bakım görevlisi Mustafa Büyükyapıcı’nın ise tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.
BERAAT VE TAHLİYELERİNİ İSTEDİLER
Tutuklu sanık Mustafa Büyükyapıcı, mütalaayı kabul etmediğini belirtip, beraatini talep etti.
Önceki savunmalarını tekrar ettiğini vurgulayan sanık Uğur İ. de savunmasında mütalaayı kabul etmediğini söyledi.
Sanık Ramazan A. ise dört resmi raporun ikisinde tali kusurlu, diğer ikisinde ise kusursuz gösterildiğine dikkati çekip, “Raporlar birbiriyle uyumlu değildir. Beraatimi istiyorum” dedi.
Bir diğer tutuklu sanık Halil T. de 2020 yılında binadaki asansörün montaj işini düzgün bir şekilde yapıp, teslim ettiğini vurgulayıp, “8 ay bakımını yaptım. Benden sonra iş başka bakımcılara verildi. Bakımı düzgün yapılmadı, böyle bir kazaya sebebiyet verildi. Beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum” ifadelerini kullandı.
Mütalaada maddi hatalar olduğunu öne süren sanık Nuri M. de “Ben sadece elektrik-elektronik mühendisi olarak proje çizdim. 4 yıl önce montajını yaptım, bakımı düzgün olmadığı için kaza olmuştur” diyerek, kendini savundu.
SANIKLARDAN 4’ÜNE HAPİS CEZASI, 1’İNE BERAAT
Mütalaaya karşı savunmaların alınmasının ardından mahkeme heyeti, Mustafa Büyükyapıcı’ya taksirle bir kişinin ölümüne neden olma suçundan önce 5 yıl hapis cezası verdi. Ardından suçu bilinçli taksirle işlemesi nedeniyle bu ceza 6 yıl 8 aya çıkarıldı. Alacağı cezanın sanığın geleceği üzerindeki etkilerini göz önüne alan mahkeme heyeti, 1/6 indirim uygulayıp Büyükyapıcı’ya 5 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası verip, 2 yıl meslekten uzak kalmasına hükmetti.
Mahkeme heyeti, diğer sanıklar Halil T., Ramazan A. ve Uğur İ. hakkında ise ‘taksirle bir kişinin ölümüne neden olma’ suçundan 3 yıl 6’şar ay hapis cezası verdi. Heyet, cezanın gelecekleri üzerindeki etkileri göz önüne alınarak 1/6 oranında indirim yapıp, sanıkların cezalarını 2 yıl 11’er ay hapse düşürdü. Sanıklar Halil T., Ramazan A. ve Uğur İ. hükümle birlikte tahliye edildi. Hakkında kasıt ve taksirin bulunmaması nedeniyle Nuri M.’nin ise beratına karar verildi.