DÜNYANIN en kaliteli incirlerinin yetiştiği Aydın’da düzenlenen ‘Kuru İncir Kurulu’ toplantısında, 2022 yılı kuru incir ihracatı değerlendirildi, gelecekteki durumu masaya yatırıldı. Toplantıda konuşan Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, iklim krizine dikkati çekip, “Göletlerin yapılması gerekiyor. Su havzalarının buraya yönlendirilmesi gerekiyor. İncir, dünyada sadece bu bölgede yetişen bir ürün. Cins itibariyle de sadece Aydın bölgesinin ürünüdür. O bakımdan inciri koruma altına almamız gerekiyor” dedi.
Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği tarafından Aydın’daki bir otelde ‘Kuru İncir Kurulu’ toplantısı düzenlendi. Türkiye’nin AB coğrafi işaretli 8 üründen biri olan kuru incirin 2022 yılının değerlendirildiği toplantıya Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, Aydın İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Öktem ve incir ihracatçıları katıldı. Toplantıda, Türkiye’nin geleneksel ihraç ürünlerinden olan incirin geçmişte ve gelecekteki üretimi konuşuldu.
Toplantıda konuşma yapan Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, “Dünyanın her tarafında ve ülkemizdeki en büyük olay iklim krizidir. Bu iklim krizinde tüm ürünlerimiz etkileniyor. 2022 yılında bol ürün bekliyorduk. Ancak, kurutma anında yaşanan hava şartları ürünümüzü çok etkiledi. Şimdi yine aynı şekilde kuraklık devam ediyor. İncirin diğer ürünlerden farklılığı lezzeti, dağlarda yetişiyor olmasındandır. Yüksek rakımlarda olduğu için iklimden etkilenmesi de daha yüksek oluyor. Gazelleme oluyor ve ürünün kalitesi düşüyor. Biz bunu ülke olarak bir politika haline getirmemiz gerekiyor” dedi.
İncir üretiminin yoğun olarak Aydın ve civarında yapıldığına dikkati çeken Işık, “Tarım ve Orman il Müdürlüğü’nden buradan ricada bulunuyorum. Göletlerin yapılması gerekiyor. Su havzalarının buraya yönlendirilmesi gerekiyor. İncir, dünyada sadece bu bölgede yetişen bir ürün. Cins itibariyle de sadece Aydın bölgesinin ürünüdür. O bakımdan inciri koruma altına almamız gerekiyor. Dünyada incir birçok ülkede yetişiyor. Ama ‘sarılop’ cinsi incirin yaklaşık yüzde 54’ü biz yetiştiriyoruz. Yetiştirdiğimiz 100 bin ton civarındaki ürünümüzün 70 ila 75 bin tonu ihracata gitmektedir. Geçen yıl 70 bin ton inciri ihraç edilerek, 246 milyon dolar civarında bir döviz girdisi elde edildi. Burada bir önceki yıla oranla yüzde 6 gibi bir düşüş söz konusu. Ancak geçmişe baktığımızda yıllar itibariyle bu dalgalanmayı görüyoruz” dedi.
‘ÇİN’E İHRACAT 900 TONDAN 2 BİN 400 TONA ÇIKTI’
“İncirin kendisini koruyup arz ve talep dengesini en iyi şekilde takip etmemiz gerekiyor” diyen Işık, şöyle devam etti:
“Bu işte çiftçinin de memnuniyeti çok önemlidir. Onlarda emeklerinin karşılığını alması lazım. Pazarlarımızı da genişletmemiz gerekiyor. Bizim kuru meyvelerimiz zaten sadece bizim topraklarımızda yetişen ürünler. Diğer ülkelerin bunları yetiştirme şansı yok. Kendi ürünlerindeki kullanım arttıkça bizim de satışlarımız artacaktır. Avrupa Birliği zaten Amerika’yla birlikte geleneksel pazarımızdır. Pandemiden önce Uzak Doğu’ya yönelik çalışmalarımız devam ediyordu. Bu doğrultuda Çin’de ciddi çalışmalar yapıldı. Orada da yüzde yüz 60 oranında ihracatta bir artış oldu. 900 tonlarda olan rakam 2 bin 400 tonlara kadar çıktı. Aynı şekilde Rusya’ya olan ihracatımız artmıştır. Ayrıca Türkmenistan ve Kazakistan bölgelerine Hong Hong, Tayvan gibi uzak doğu bölgelerinde de çalışmalar hızlandı. İç pazarda da incir tüketimini artırmamız gerekiyor. Bu konuda TÜBİTAK’la da bir çalışma başlattık. İncirin tıbbi olarak insanlardaki faydalarının ortaya koyulması için çalışmalar yapılıyor” diye konuştu.
Aydın İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Öktem de “Aydın’da toplam 37 bin hektar dikili alan, 7 milyonun üzerinde dikili incir ağacı var. Üretim alanlarımızın yüzde 31’inde organik tarım yapılmaktadır. Aydın inciri aynı zamanda AB coğrafi işaretine sahip 8 ürünümüzden biri”” dedi.
