Germencik’te bir yıl içinde üçüncü kez yaşanan jeotermal patlamanın ardından Germencik Çevre ve Doğa Derneği (GERÇED) Başkanı Halil Çetinkaya, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne verilen yanıtları “sorumsuz, yetersiz ve ciddiyetten uzak” sözleriyle eleştirdi.

Aydın’ın Germencik ilçesinde meydana gelen jeotermal patlamanın ardından Germencik Çevre ve Doğa Derneği (GERÇED) Başkanı Halil Çetinkaya, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne yöneltilen sorulara verilen yanıtların kamuoyunu tatmin etmediğini belirtti.
Aynı jeotermal santralde bir yıl içinde üçüncü kez çevre felaketi yaşandığını hatırlatan Çetinkaya, buna rağmen aynı şirkete yeni projeler için izin verilmesini eleştirerek, “Bu tablo, denetim ve çevre hassasiyeti konusunda ciddi soru işaretleri doğuruyor” dedi.
Çetinkaya, Aydın genelinde jeotermal santrallerin sosyal çevre, tarım alanları ve yeraltı su kaynakları üzerinde yarattığı tahribatın bilimsel çalışmalarla ortaya konduğunu vurgulayarak, buna rağmen yeni yatırımlara izin verilmesini “kabul edilemez” olarak değerlendirdi.
“ÇEVRE FELAKETLERİNİN SONUÇLARI GÖRMEZDEN GELİNİYOR”
Jeotermal patlamalar sırasında açığa çıkan akışkanların toprağa, su kaynaklarına ve tarımsal alanlara verdiği zararların göz ardı edildiğini ifade eden Halil Çetinkaya, özellikle akışkanların dere yoluyla Hıdırbeyli Sulama Göleti’ne ulaştığı ve tarımsal sulamada kullanıldığına dair ihbarlara rağmen etkin bir müdahale yapılmadığını belirtti.
“DENETİMLER SADECE FELAKET SONRASI MI YAPILIYOR?”
GERÇED Başkanı Çetinkaya, denetim yapıldığı belirtilen tarihlerin patlamaların yaşandığı dönemlerle örtüştüğüne dikkat çekerek, “Yetkili kurumlar bu santralleri sadece felaket yaşandığında mı denetliyor?” sorusunu yöneltti.
Aydın’ın birinci derece deprem bölgesi olduğuna da vurgu yapan Çetinkaya, yerleşim alanlarından geçen reenjeksiyon borularında yaşanabilecek benzer bir patlamanın doğuracağı sonuçların vicdani ve hukuki sorumluluğunun kimde olacağının kamuoyuna açıklanması gerektiğini ifade etti.
Halil Çetinkaya, bir devlet kurumunun bu denli hayati bir konuda basit, kısır ve yetersiz açıklamalarla yetinmesini kabul etmediklerini belirterek, şeffaf, bağımsız ve sürekli denetim çağrısında bulundu.












