Aydın, incirin başkenti olarak bilinir. Yıllardır hem ülke ekonomisine hem de ihracata ciddi katkı sunan bu ürün, bugün üreticiden tüccara, tüketiciden ihracatçıya kadar herkesin ortak sorunu haline geldi.
Bu yıl incir fiyatlarının 400 ile 800 TL arasında seyretmesi, üretici ile piyasa arasındaki dengeyi bozdu. Üretici emeğinin karşılığını almak istiyor, tüccar maliyetleri karşılamakta zorlanıyor, tüketici ise yüksek fiyatlardan dolayı ürüne ulaşamıyor.
En büyük sıkıntıyı ise yine üretici yaşıyor. Elindeki inciri satamayan çiftçi, borcunu ödeyemiyor; kredi ve girdi maliyetleri giderek ağırlaşıyor.
Kısacası “incir cenneti” Aydın’da, incir sezonu kara bulutların gölgesinde geçiyor.
Burada sorulması gereken temel soru şu: Üretici emeğinin karşılığını nasıl alacak, tüketici ürüne makul fiyatla nasıl ulaşacak, tüccar nasıl ayakta kalacak?
Bu noktada Tarım Bakanlığı’ndan yerel yönetimlere kadar yetkililerin devreye girmesi gerekiyor. Piyasanın dengesini sağlayacak adımlar atılmalı; üretici, tüccar ve tüketici üçgeninde sürdürülebilir bir çözüm bulunmalı.
İncir sadece Aydın’ın değil, Türkiye’nin markası. Bu markanın zarar görmesine izin vermemek hepimizin sorumluluğudur. Eğer bir çözüm bulunmazsa çok insan büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalacak.