İncirliova’nın Yerlisiydik, Şimdi Misafiri Olduk
İncirliova’nın Seslerinin ilk konuğu Selanik Mübadili Derneği Başkanı Ramazan Savaşan oldu.
İncirliova’nın Sesleri’nin bugünkü konuğu, ilçenin ilk yerli halkı olan ve 11 yıl önce dernek kurarak kültürel faaliyetlerini sürdüren Selanik Mübadili ve Göçmenleri Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Ramazan Savaşan oldu. Geçmişte Aydınspor, Nazillispor ve Lüleburgazspor’da profesyonel futbol oynayan Savaşan, İncirliova Belediyespor dahil olmak üzere çok sayıda kulüpte amatör takımlarda da forma giydi. Dernek kurulduğu günden bu yana kültürel faaliyetlerinin yanı sıra sosyal ve sportif alanlarda da çalışmalar yürütürken, katıldıkları müsabakalarda çok sayıda kupayı müzelerine kazandırdı.

1924 yılında Mübadele ile Selanik’ten gelen ve İncirliova’da yaşamlarını sürdüren Selanik Mübadillerini bir dernek çatısı altında toplayan Ramazan Savaşan, dernek çalışmalarını ve hedeflerini haberleraydın.com’a anlattı.
“HEDEFLERİMİZİ GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
Savaşan, “Derneğimiz 2014 yılında kuruldu. Amacımız, İncirliova ve çevresinde yaşayan Selanik göçmeni vatandaşlarımızın tanışma, yardımlaşma ve ilişkilerini geliştirmekti. Amaçlarımızdan biri de çok zeki olan çocuklarımızın, maddi durumu yetersiz ailelerimize destek olmaktı. Derneklerin ayakta kalabilmesi için öncelikle aidat sorununu çözmeleri gerekiyor. Aidat toplama konusunda baskıcı bir tutum sergilemediğimiz için derneğimizin maddi kaynak sağlama açısından yeterli düzeyde olmadığı bir gerçektir.

Bu nedenle en önemli amaçlarımızdan biri olan öğrencilere burs desteğini gerçekleştiremiyoruz. Bazı AB projelerine katılmıştık; oradan elde edeceğimiz gelirle kardeşlerimize faydalı olmayı düşünmüştük. Üç projemiz geçerli not almasına rağmen ödenek yetersizliğinden dolayı ne yazık ki bu destekten faydalanamadık. Bu amacı gerçekleştiremediğimiz için çok üzgünüz. Ancak onlara destek olabilmek adına derneğimizin her türlü çalışması ve çabası sürüyor.” dedi.
“İNCİRLİOVA’DA 2 BİN CİVARINDA SELANİK GÖÇMENİ VAR”
İncirliova’daki Selanik Mübadillerini bir çatı altında toplamayı hedeflediklerini ifade eden Savaşan, “Dedem 1924 mübadele döneminde 10 yaşında Türkiye’ye göç ediyor. Babam burada dünyaya geliyor. Ben de burada doğdum ve büyüdüm. Biz o dönemde İncirliova’nın yerlileriydik ama şu anda İncirliova’nın misafirleri konumuna düşmüş olduk. İncirliova çok göç alan ve gelişmekte olan bir ilçe olduğu için böyle bir durumdan rahatsız olduğumuzu söyleyemem. Herkes rahat ettiği yerde ikamet edebilir. Dolayısıyla güzel İncirliova’mız dışarıdan göç alması nedeniyle bugün 60 bine yakın bir nüfusa ulaştı. Şu anda İncirliova’da 2 bin civarında Selanik göçmeni olduğunu tahmin ediyoruz. Bunların tam olarak tespiti için çalışmalarımız sürüyor. Önümüzdeki günlerde bir konser düzenleyerek gerçek sayımızı orada kayıt altına almayı hedefliyoruz.
Bunun yanında, atalarımızın geldiği Selanik’e geziler düzenleyerek göçmen kardeşlerimizin oradaki ortamı görmeleri açısından 2017 yılında bir gezi gerçekleştirdik. Bu yıl da 30 Eylül olarak düşünmüştük ancak Mursallı’dan da aynı tarihte bir gezi düzenlendiği için yeterli sayıya ulaşamadığımızdan yapmadık. Bu geziyi 2–7 Haziran 2026’da gerçekleştirmeyi planlıyoruz.”
“İLK ZAMANLAR YUNANLI GİBİ GÖRMÜŞLER”
Savaşan dedesinin çektiği zorluklara da değinerek, “İlk zamanlar dedem ve babamın geldikleri yerde yaşadıkları sıkıntılardan dolayı burada da ağustos sıcağında ceket ile dolaştıklarını söylemişlerdi. Nedenini sorduklarında, o ceketin altında herhangi bir şiddete karşı kendilerini korumak amacıyla kesici alet taşıdıklarını duymuştum. Osmanlı döneminde Aydınoğulları Beyliği ve Karamanoğlu Beyliği’nden Balkanlara yapılan göçten sonra oraya yerleşen atalarımız yabancılık çekmişler. Daha sonraki mübadele döneminde buraya geldiklerinde ‘yarım gavur’ tabiri kullanılmış. Dedemleri bir Yunanlı gibi görmüşler. Ancak atalarımızın Osmanlı döneminde Balkanlara göç ettiğini ve daha sonra oradan tekrar anavatana döndüklerini öğrendiklerinde halkın bize olan yaklaşımı daha ılımlı olmaya başlamış. Göçmen halkı çevre olarak da gözlemlenmiştir; çalışkanlık ve dürüstlük ilkesi vardır. Çok çalışkan oldukları kadar doğruluk ve dürüstlükten ayrılmak istemezler.”
“ATATÜRK’ÜN HEMŞERİSİ OLMAKTAN GURUR DUYUYORUZ”
“Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hemşerisi olmaktan çok gurur duyuyoruz” diyen Savaşan, “Bizim hemşerimiz olmasının yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve kurtarıcısı olarak her yerde söylenmesi bize ayrı bir gurur veriyor. Dedemler Selanik’ten buraya göç ederken hikâyenin içerisinde de manidar konular var. İzmir’e geldikten sonra trenlere binip bu tarafa gelirken tren her istasyonda durduğunda vagonlardan dışarıya bakıyorlar. Nereye baktıklarını ve nereye gittiklerini bilmedikleri hâlde yolculuk yaptıklarını söylemişler. ‘Baksan ne olacak?’ demişler, çok büyük zahmetler çekmişler. İlk önce bizi Burdur bölgesine yerleştirmişler. Ancak bu bölgenin havası biraz sert olduğu için, bir de savaş sonrası yaygın olan bulaşıcı hastalıklardan dolayı oralarda çok ölümler gerçekleşmeye başlayınca, bir başöğretmen Ankara’ya giderek durumu şimdiki adıyla İstanbul Üniversitesinden öğrencisi olan Behzat Önder, o dönemde meclis Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı görevini yürüten Hamdullah Suphi Tanrıöver’e serzeniş yaparak Germencik Mursallı’nın terkedilmiş Rum köyü olduğunu ve Burdur da yerkeştirilenleri o sıkıntılı durum münasebetiyle buraya nakledilmesinin çok isabetli ve çok yararlı olacağı ricasını kabul ederek nakil işlemi gerçekleşmiş. Oradan bu tarafa gelince kimisi İncirliova’ya, kimisi ise Mursallı’ya yerleşiyor. Bizimkiler o zamanki ismi Karapınar olan burada kalıyor ” diye konuştu.












