Koltuğa oturan tapulu malı gibi kalkmak istemiyor
Bu ülkede bir koltuğa oturan, sanki tapusunu almış gibi ömür boyu oradan kalkmıyor. 1-2 dönemle sınırlı olması gereken görevler, 25-30 yıla, hatta bazı yerlerde 40 yıla taşmış durumda. Bu durum sadece ülkenin büyük şehirlerinde değil; Aydın ve tüm ilçelerinde de aynı şekilde yaşanıyor. Bunlardan bir tanesi ise İncirliova Şoförler ve Otomobilciler Odasıdır.
Ve şimdi Ocak ayında STK seçimleri yaklaşırken yine aynı manzara. Yıllardır aynı koltukta oturup, üyesine bir tek kazanım sağlamayan, hiçbir projeye imza atmayan, ama koltuğu bırakmamak için her yolu deneyen başkanlar yine aday.
Kusura bakmasınlar ama bu artık hizmet değil; koltuk gasbıdır.
Başkanlık, liyakatle yapılır.
Başkanlık, vizyon gerektirir.
Başkanlık, emanettir.
Ama bazıları bunu sanki babadan kalan mirasmış gibi görüyor.
Bir koltukta 30-40 yıl oturmak marifet değil; köhneleşmenin ta kendisidir.
Dikkat edin; koltuğu kendi isteğiyle bırakan çok azdır.
Çoğu, ancak sandıkta yenilince gider — hem de en ağır şekilde.
O zaman da yıllarca “Ben olmazsam bu kurum yürüyemez” diyenlerin içi boş çıktı mı ortaya?
Evet, çıkıyor!
Bu yüzden artık net bir şey söyleme zamanı.
Koltuk sevdalılarına değil, hizmet edecek yeni yüzlere ihtiyaç var.
Görev süresi sınırı şart.
STK’lar yenilenmeli; yoksa çürür.
Unutulmasın, makama değer katan insandır.
O koltuğa ömür boyu yapışan değil, vakti geldiğinde onurla bırakan iz bırakır.
Kalın sağlıcakla….













