Aydın, bereketli toprakların kenti. İncir, zeytin, pamuk… Yüzyıllardır bu topraklarda üretim yapılır, alın teriyle geçim sağlanır. Ama bugün üreticiye sorsanız, “bereket” kelimesi yerini “çile”ye bırakmış durumda.
Çünkü çiftçi artık ürettiğiyle kazanamıyor. Gübre, ilaç, mazot fiyatları el yakıyor. İncir dalda kaldığında üretici ağlıyor, zeytinin litresi tüccara ucuz gidiyor, pamuk tarlada değer bulmuyor. Emeğin karşılığı alınmadığında, çiftçinin yüreğine düşen ateşi kim söndürecek?
Üretici köyünde kalıp toprağına sahip çıkmak istiyor ama borçların, desteklerin yetersizliğinin, piyasa dengesizliğinin altında eziliyor. “Mazotu ucuzlatın, gübreye destek verin” çağrısı yıllardır yapılıyor ama çözüm hâlâ gelmedi.
Bu gidişle köylü toprağı terk ediyor, gençler büyük şehirlere göç ediyor. Tarlalar sahipsiz kalırsa, Aydın’ın inciri, zeytini, pamuğu sadece kitaplarda mı kalacak?
Artık karar verilmeli:
Çiftçiyi desteklemek sadece ekonomik değil, stratejik bir meseledir. Çünkü bu topraklarda üretim olmazsa, yarın soframızda ne incir kalır, ne zeytinyağı, ne de pamuklu bez.
Toprağın bereketi yeniden çiftçinin yüzüne yansıyacaksa, bu ancak üreticinin alın terine gerçek değer verildiğinde mümkün olacaktır.