Ulusal bir TV kanalında program konuğu olan Türkiye Tarım, Hayvancılık ve Arıcılık Dayanışma Federasyonu (TAHAP) Genel Başkanı Mustafa Sarıoğlu, Türkşeker Genel Müdürü Muhiddin Şahin’i eleştirdi. Şahin’in 3 milyon 600 bin ton olarak açıkladığı şeker üretim kapasitesinin gerçeği yansıtmadığını söyleyen Sarıoğlu, “Artık Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı yanıltmayı bırakın ve samimi olun” dedi.
Türkiye’de şeker krizine geçtiğimiz yıl fabrika çıkış artı mini nakliye ücretiyle müdahil olarak üreticilerin mağduriyetine büyük ölçüde cevap vermek için girişim başlatan TAHAP Genel Başkanı Sarıoğlu, gündemdeki konulara ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ulusal bir TV kanalında konuşan Başkan Sarıoğlu, kalan kısmi şeker ödemelerini kendi imkanlarıyla temin ettiklerini ve üreten yüreklere bu hafta itibariyle dağıtıma başladıklarını kaydetti. Tarımdaki sorun ve sıkıntılar, tağşiş ve GDO’lu gıda üretimi gibi konularla ilgili de konuşan Sarıoğlu, “Son 40 yıl terörle ve son dönemde de milletimiz gıdayla öldürülüyor” ifadelerini kullandı.
“EĞİTİMDE TARIM BİLEŞENLERİ ADINA DEVRİM ŞART!”
Programdaki açıklamasında, Türkiye’de özellikle tarımsal faaliyetler alanındaki eleman sıkıntısının birinci nedeninin eğitim müfredatı olduğunu belirten Sarıoğlu, “Eğitimle ilgili Türkiye’nin değişim, köy okullarının kapatılması, insanların şehirlere yönlendirilmesi, köylerde kişi sayısı azalınca yeni yetişen nesil kaldı. Herkes okur evet insanların okuması çok güzel birşeydir. Bir aile ciddi anlamda bitkisel üretim yapıyor. Yada usta çırak ilişkisiyle öğrenilen meslekler var arıcılık gibi. Ne yazık ki arıcı kendi çocuğunu arısının başına gönderemiyor. Eğitimdeki değişimden dolayı çocuklarımız Türk kültüründen ve aynı zamanda da kendi yapımızdan uzaklaştı. Şehre giden çocuk tamamen sanal dünyanın içinde kaldı. Harçlığını ailesi veriyor ve hayatın hep böyle devam edeceğini sanıyor. Aileler çocuklarını her ihtimalle okutuyor. Şu an Türkiye’de 2 yıllık üniversite mezunlarının şehirlerde perişan hallerini görüyoruz. Bu sistem çağdaş asgari ücretli kölelik sistemidir. Bunun önüne geçmek için tarımın bileşenleri adına bir devrim yapmak lazım” dedi.
“ARTIK GERÇEKLERLE YÜZLEŞME VAKTİDİR”
Tarım ve Gıdanın ‘Milli Güvenlik Meselesi’ olarak ilan edilmesi konusundaki çıkışını da programda yineleyen Sarıoğlu, “Dünyada en stratejik başlık tarım ve gıdadır. Bunu Türkiye’de ilk söyleyen biziz. Tarımın kitabı yeniden yazılmalıdır. Tarımsal bürokrasi yeniden yapılanmalıdır ve köy okulları açılmalıdır. Tabi bunun yanında arıcılığı temel alarak baktığımızda besleme şekeri Türkiye’deki akaryakıt ve diğer girdi maliyetlerinde olduğu gibi en büyük sıkıntılardandır. Türkşeker Genel Müdürü Karadeniz’de yaptığı açıklamada 3 milyon 700 bin ton üretimimiz var demiş. Öyle bir üretim varsa 100 bin ton ülke arıcılığına tahsis edin. Siz de biz de kurtulalım. Ben de buradan iddia ediyorum, öyle bir üretim yok. Artık Cumhurbaşkanı’nı yanıltmayı bırakın ve samimi olun. Bürokrat lafı söyler bedelini siyasetçi öder, bu hoş bir durum değil. Artık Türkiye’de gerçeklerle yüzleşme vaktidir. Herkes samimi olacak. Bizim bu hafta kalan kısmi bir şeker vardı. Bu hafta kendi imkânlarımızla temin ettik onu da dağıtıyoruz. Bir daha millet devlet başbaşa şekeri kendisi çözsün diyoruz. Bu kadar net ve açığız” diye konuştu.
“CİDDİ BİR AHLAKİ ÇÖKÜNTÜ SÖZ KONUSU”
Son dönemde Türk Milleti’nin denetimsizlikler ve ödül-ceza sisteminde hatalardan kaynaklı olarak gıdayla öldürüldüğüne dikkati çeken Sarıoğlu, “Denetimler yetersiz ve cezalar caydırıcı değildir. Yıllar sonra denetim ve analizle ilgili bir cihazın alınması için çok uğraştık. Geçen yıl sonu itibariyle bu cihaz Ankara laboratuvara girdi. Sanırım uygulama testleri de bitti. Garip olan ne biliyor musunuz? Diyelim ki bir yerden numune alındı, tağşiş çıkıyor. Şahit numüne gidince doğru çıkıyor. Toplumsal ciddi bir ahlaki çöküntü içerisindeyiz. Cezalandırılmadığınız sürece götürmeye devam ediyorsunuz” dedi.