Türkiye Tarım, Hayvancılık ve Arıcılık Dayanışma Federasyonu (TAHAP) Genel Başkanı Mustafa Sarıoğlu, TAHAP’a ve şahsına dolandırıcı yaftası atarak iftirada bulunanlara sert çıktı. Halihazırda çatır çatır şeker iadelerine devam ettiklerini ve suiistimale de açık kapı bırakmadan süreci belli bir noktaya vardıracaklarını söyleyen Başkan Sarıoğlu, en son kendisini TBMM’deki kürsü konuşmasında dolandırıcı olarak itham eden TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kars Milletvekili Yunus Kılıç’a sert sözlerle yüklendi.
CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel ve CHP’li milletvekillerinin, TAHAP’ın iddialara göre arıcıları dolandırması konularının araştırılması için verdiği önerge geçtiğimiz ay mecliste AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi. AK Parti adına konuşan TBMM Tarım Komisyonu Başkanı Kars Milletvekili Yunus Kılıç’ın konuyla ilgili olarak kendi ailesinin de dolandırıldığını öne sürmesiyle ilgili sessizliğini bozan TAHAP Genel Başkanı Sarıoğlu, sürece açıklık getirdi. “Bize meclis kürsüsünde parmak sallayan Kars Miletvekili, farkına kefilim şekeri gönderin dediği günleri unuttu” diyen Sarıoğlu, “Kalkıyor CHP Milletvekili’ne önerge için teşekkür ediyor. Bunların Cumhurbaşkanımızın yanında ülkemiz ve milletimizin lehine bizim kadar emekleri dahi yoktur” ifadelerini kullandı.
“İSPATLAYAMAZSA KANSIZ VE VATAN HAİNİDİR”
Kars Milletvekili Kılıç hakkında ‘dolandırıcı’ şeklindeki iftirası nedeniyle de suç duyurusunda bulunduklarını belirten Sarıoğlu, “Ne TAHAP’a ne de şahsıma hiç kimse dolandırıcı diyemez. Dolandırıcı diyen her kimse dediğini ispat etmezse şerefsiz, namussuz, kansız ve vatan hainidir. Vatan için tarım için Devletimin ve milletimin yanındayım. Dünya konjonktürü gereği milli birlik ve beraberliğimizin en üst seviyede olması gerekir diyen bir ekibe hiç kimse bu iftirayı atamaz” ifadelerini kullandı. Açıklamasında, TAHAP’ın dünden bugüne üreten yürekler adına ortaya koyduğu hizmetleri de tek tek sıralayan Başkan Sarıoğlu, “14-15 yıldır Mustafa Sarıoğlu yoktu. 29 Aralık 2005’te TAB’ın başına seçildik. Tavsiyeden taban bal fiyatı açıklaması, ilk uluslararası kongre, arıcılık desteklemeleri konusunda da devreye girdik. O tarihte NBŞ’ye hayır diyen yine bizdik. 6 kasım 2007 operasyonu bize çekildiğinde Türkiye’de ilk kez 3 ay sonra bal ithalat izni verildi. Ve hemen arkasından bizim yasaklatmış olduğumuz bal aromalı şurup 2008’de serbest bırakıldı. Sarıoğlu derdini anlatıp helalleşmeye çıktığı güne kadar TAHAP sosyal medya platformu olup ilk sosyal medya platformu olup açıklayınca kadar böyle gitti” dedi.
“STK’LAR ARACILIĞIYLA ŞEKER DAĞITILDIĞINI ARICILAR BİZİMLE ÖĞRENDİ”
“Bal aromalı şurubun yasaklanması, pandemi genelgeleri, yolda kimsenin bırakılmaması, hatada, kazada ilk kez müdahale, desteklemelerde birlik şartının kaldırılması, plakanın Tarım ve Orman Bakanlığı’na geçmesi, 31 aralık kararnamesi tebliğinin TAHAP’ın eseri olduğunun altını çizen Sarıoğlu, “Bunları biz yapmadık mı? En son kantar düzenlemesi yapıldı. Genel Başkan Yardımcımızla birlikte Denizli’den bürokrat abimizin emeği de çok büyük. Arı taşıyan kamyonlarla ilgili düzenleme de geliyor. Türkiye’de 2017’den beri devletin şeker fabrikaları bu STK’lar aracılığıyla esasında şeker dağıttığını zannediyordu. Ne zamanki biz bunu kamuoyuyla sosyal medya hesaplarımız ve yerel medyayla paylaşmaya başladık, arıcı bunu o zaman öğrendi. Çok mini kar denemez artı nakliyeyle biz bunu tutanaklarla paylaştık. Ama aynı STK bizden daha yüksek fiyata veriyordu. Arkasından bunlar bize şeker verilmiyor dedi. Ana muhalefet partisi liderine gittiler. Biz bu arada dedik ki bu ülkede şekerde sıkıntı var ithal edilmesi lazım dedik. Çünkü dönem itibariyle bunu toprağa tohumunu atıp fabrikalarda üretemezsiniz dedik ve süreçle ilgili ithalat izni verilmesi konusunda da bas bas bağırdık” diye konuştu.
“ARI VE ARICILIĞI MEDYAYLA SİYASETE BİZ TANITTIK”
İthalat izni kapsamında gerekli raporları ilgili mercilere gönderdiklerini belirten Sarıoğlu, “Biz bunları böyle 6 klasör olarak PTT kargoyla gönderdik ve yetinmedik yönetim kurulu üyelerimize de elden göndertip evrak sayı tarihini aldırdık. Biz işimiz çok ciddi yapmışız. Ama orada bu STK kaldı ki bunu hepiniz biliyorsunuz 7-8 liraya 4 liraya satılan plakalar, genç çiftçideki soygunlar ortada. 14-15 yıl boyunca yerinde saydı mı saymadı mı? Bakınız Türkiye’de arı ve arıcılığı medya ve siyasete tanıtan AK Parti Aydın Milletvekilleri başta olmak üzere Mustafa Sarıoğlu’dur. CHP Genel Başkanı çıktı bize AKP’nin paraleli dedi. Tabi biz Cumhurbaşkanı Adayımızı da açıklamıştık. Bu bizi de bir nevi hedef haline getirdi ve dezenformasyonun dozunu artırdılar” dedi.
BAKAN YARDIMCISIYLA GÖRÜŞME TRAFİĞİNİ ANLATTI
“Bildiğiniz üzere gübreyle ilgili de çalışma yaptık ve lisans talep ettik” diyen Sarıoğlu, “Bize bir dünya zorluk çıkartıldı. İstanbul’da yoğun karın yağdığı gün Cumhurbaşkanımızın bilgisi ve ilgili bakanın talimatıyla Bakan Yardımcısı ile makamında toplantı yaptık. İstanbul Başkanımız da toplantıdaydı. O gün 1 ton üre gübre ton başı 800-900 dolar, Devletin kooperatif fiyatlarındaysa 900-1200 TL arasındaydı. Bize kaç getirileceğimiz söylendi. O zaman için biz ön görüşmeleri yapmışız tonu 270 dolardan 330 dolara mal ediyorduk. TL bazında çuvalı 350-450 lira arasında nakliyeye birlikte verebilecek pozisyondaydık. Bize harikasın denilerek getirmemiz istendi ama biz kendi imkânlarımızla en fazla 4 bin tona kadar getirebiliriz. Bu bakan yardımcısının whatsapp yazışmaları hepsi ortada. Kimse hiçbir şeyi inkar edemez. Bakan Yardımcısı bize akredite açtırılarak ne gerekirse yapılacağını söyledi. Bu 2 saatlik bir görüşmeydi. Ben orada şeker ile ilgili sıkıntıları ve ithalat izninin açılması gerektiğini defalarca söyledim. Bize tamam bunda da varız denildi. Orada görüştüğümüz kişilerin başında Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı vardı. Bize anlaşmanızı yapın denildiği için Ankara’ya döndük ve gübreyle ilgili görüşme neticesinde anlaşma yaptık. Peşinatını da yatırdık. Bize acilen 200 bin ton getirmen lazım denildi. Yüzde 300-400 fark var. Dolar bazında hesaplandığında. Yarının altında fark var. Aradan 2 hafta geçti makama gidip geliyoruz. Ben bir kez daha yazdım. Sayın Bakan bana kıymetli başkanım biz GÜBRETAŞ firmasını aşamadık, siz kendi imkanlarımızla ne getiriyorsanız acilen getiren bu ülkenin buna ihtiyacı var denildi” ifadelerini kullandı.
“BİZE İTHALAT İZNİ VERİLMEDİ!”
Gübre ve şeker konusundaki mücadelelerinden bahseden Sarıoğlu, “O aralar Türkiye’de gübre yok diye ortalık yıkılıyor. Sayın Bakan’a bizle anlaşma yaptıklarını söyleyerek ne olacağını sorduk. Yapacak bir şey yok denildi. En son ocak ayında Türkşeker’den 10 tır şeker verdik. Çare arıyorduk ve Türkşeker, muhalefetin açıklamasında sonra 1750 ton TAHAP’a şeker verildiğini söyledi. Arı Yetiştiricileri Birliği’ne 6 bin 500 ton şeker verildiğini açıkladı. Biz de 6 bin 500 tonun hesabını sorun dedik. Kime nasıl dağıtılmış verilmiş araştırın ve açıklayın dedik. Resmi yazıyla da bunu talep ettik. Ancak herhangi bir açıklama getirilmedi. Biz çare ararken bir partner firmasyla gübre takasıya şeker konusunda anlaştık 140 küsur tır dağıtım yaptık sevk, fatura irsaliye, banka dekontu hepsi elimizde. Rusya Ukrayna savaşıyla ilgili ciddi sıkıntıdan dolayı kimse un da getiremedi, orada bizim bir paramız takıldı ama bu arada biz kalan şekerimizi vermek istiyoruz. Düşündük, nereye gideceksin devletin kurumuna gittik. Bize bir sefere mahsus şu kadar ton şeker verin diye resmi yazıyla başvurduk. Fiyat farklarının hepsini biliyorlar defalarca yazı gönderdik. İthalatla ilgili de bu arada bastırdık. Rize Havalimanı açılışında oraya da şeker göndermiştik. Arkadaşlarımız talebi yukarı taşıdılar ve Sayın Cumhurbaşkanımızın dönüşünde kararnameyle ithalat izni çıktı. 7 dosyadan bir tanesi TAHAP’ın denildi. Bu doğrudur ama bize ithalat izni verilmedi ve kime verildiği belli değil. Eğer bu 400 ton şeker geldiyse birileri izni aldı ve şeker varsa bu fiyatlar neden çuvalı 1200-1600 lira arasında bunları kimse sorgulamıyor” dedi.
“BİZE HİÇ KİMSE ‘DOLANDIRICI’ DİYEMEZ”
“TAHAP’ın yaptığı hizmetleri görmüyorlar” diyen Sarıoğlu, “Arıcılık adına, tarım adına, tarımda Kızıl Elma, tarımsal bürokrasinin yapılanması, ÇKS ile ilgili düzenlemeye kadar bunların hepsinde TAHAP’ın imzası var. Bunlara bakmayıp vur abalıya, saldır TAHAP’a deniliyor. CHP bir araştırma önergesi verdi. Bunu veren Vekille ilgili biz daha önce de suç duyurusunda bulunmuştuk. Ne TAHAP’ı ne de hiç kimse şahsıma dolandırıcı diyemez. Dolandırıcı diyen her kimse dediğini ispat etmezse şerefsiz, namussuz, kansız ve vatan hainidir. Vatan için tarım için Devletimin ve milletimin yanındayım. Dünya konjonktürü gereği milli birlik ve beraberliğimizin en üst seviyede olması gerekir diyen bir ekibe hiç kimse bu iftirayı atamaz. Onu dediği gün dahi biz yaklaşık 1.5 milyon liranın üzerinde iade yaptık. Bu dekontları bankalarda silemezsiniz ve yok edemezsiniz. Sıkıldık mı evet. Sonuçta bu ticari faaliyettir. Firmalar bugün ticareten sıkılıyor konkordato çekiyor. Bu arada bizim çalmadığımız kapı kalmadı. Mafyalık mı kabadayılık mı yapacağız. Avukatlarımız eliyle icra takibi ve hukuk yoluyla süreç işliyor. Çay gübresinden de bizim ciddi bir miktar alacağımız kaldı. Oraya gönderilen çay gübresinin parası da alınmadı. İnsanlıktan ve edepten bahsediyorlar ya aynı gün Kars Milletvekili, CHP Milletvekili teşekkür ederek aynı iftiraları yapıyor. Kendisiyle ilgili de suç duyurusunda bulunduk Çok ahlaklı bir insansanız bana telefon açıp kardeşinizin de ortak olduğunu belirtip, şeker ihracatının yapıldığını hatırlatıp istediğin şekeri hatırla. Benim derhal iadenizi yapalım, şeker işinizi çözemedik dediğimizi hatırla. Farkını yatıralım dendiğinde de hayır dedik. Kars Milletvekili farkına kefilim şekeri gönderin dediğin günleri unuttu. Bunların Cumhurbaşkanımızın yanında, ülkemiz ve milletimizin lehine bizim kadar emekleri dahi yok” dedi.
“ATTIKLARI İFTİRALARIN BEDELİNİ ÖDEYECEKLER”
Denetimle ilgili biz daha önce de gerekli bilgileri verdiklerini hatırlatan Sarıoğlu, “Defterlerde bizim 80 milyon lira ciromuz olduğu ortaya çıktı. Düşünün 80 milyon nerede, 216 milyon nerede. Liste atıyorlar, mağdur arıcı diyorlar. Siz bu güne kadar bu ülkede üreten yürekler için bu milletin menfaatine ne yaptınız? 80 milyon lira civarı ciromuz ortada. Teşkilatlarda arı yemi alacağımız ve nakliye farkları da var. Gübre ve çay gübresinde takıntı geldiğinde bizim zaten fazlamız olacak. Şu bilinsin ki; Esas dolandırıcı bize bu yaftayı atanlardır. Hem siyaseten insanları dolandırılırlar, hem itibar suikastı yapıyorlar, hem de milletin ekmeği ve umuduyla oynuyorlar. Makamı kim olursa olsun biz adaletten şaşmadık. Ben Yüce Türk Adaleti’ne geçmişte de güvendim ve alnımın akıyla çıktım. Yine de sonuna kadar güveniyorum. Bize attıkları iftiraların bedelini de ödeyecekler” diye konuştu.
“TAHAP GÖZYAŞI VE DUA HAREKETİDİR”
“Siyasi hiçbir hesabım yok. Siyasetçi siyasetçiliğini STK da STK görevini yapsın” diyen Sarıoğlu, “Siyasi partiler de adam gibi tarım politikalarıyla karşımıza çıksın. Arıcıya 20-30 lira destek nedir? Destek vermeyin. Biz ilgili mercilere milli yazılımla gittik. ÖTV’siz ve KDV’siz mazot verin dedik. Pamuk primi 1 lira 60 kuruş oldu diye birileri seviniyor. Bunlar sanal suni nefes alma çözümleridir ve geçicidir. Tarımdaki çözümler, TAHAP’ın çözüm önerileridir. Biz bunları ilgili mercilere gönderdik. Niçin bu ülkede STK saltanatına izin veriliyor? Biri kalkıyor şanlı ordumuza laf ediyor sonra hukuk devreye giriyor. Niçin usulsüz şekilde işlem yapan STK’lar denetlenmiyor? Adalet nerede? Bunların hiçbirisinin iktidara destek vermeyeceği de ortadadır. Biz Cumhurbaşkanı Adayımızı açıkladık ve faaliyetlerimizin tamamında bu milletin menfaatlerini gözettik. Fırınlarda ekmeğin 3 liraya düşmesini sağlamışız. Yüzde 40 farkla hayvan yemi, uygun fiyata şeker vermişiz. Şimdi siz Sarıoğlu’nu şekerle mi idam edeceksiniz? TAHAP hareketi gözyaşı ve dua hareketidir. Bizi yolumuzdan da asla döndüremeyeceksiniz” dedi.