Türkiye Komünist Partisi (TKP) İncirliova’da Belediye Meclis Üyesi adayı çıkardı. Maden Mühendisi Engin Anbarcı (31), belediye Başkan Adayı olmadan tek başına meclis üyesi adayı olarak çalışmalara başladı.
İzmir, Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği bölümünde tamamladıktan sonra iş hayatına atılan Maden Mühendisi Engin Anbarcı, 2019 yılında Muğla’nın Yatağan İlçesinde Belediye Başkan adayı oldu. Partisi için çalışmalarını sürdüren Arabacı, şimdide partisinin İncirliova’da tek Belediye Meclis Üyesi adayı oldu. İlçede dolaşarak vatandaşlara broşürlerini dağıtan Arabacı, kendisine destek istiyor.
“HALKIN SESİ OLMAK İÇİN ADAY OLDUM”
Engin Anbarcı, “2019 yılında Türkiye Komünist Partisi Muğla/Yatağan belediye başkanı adayı olarak bir işçi kenti olan Yatağan’da işçi ve emekten yana mücadeleyi güçlendirmeye çalıştım.
2024 yılı yerel yönetimler seçimlerinde Türkiye Komünist Partisi’nin İncirliova Belediye Meclis Üyesi adayı olarak kent merkezli, halktan yana, yalan ve talan siyasetine, rant belediyeciliğine karşı kent halkının çıkarlarını savunmak ve sesi olmak için adaylığımı açıkladım.
Yerel yönetimler söz konusu olunca aklımıza ilk gelen şeyin ne yazık ki bir paylaşım savaşı, çıkar ilişkisi, en önemlisi de farklı siyasi partilerden adaylığını açıklamış olmasına rağmen meclis içerişinde iç içe geçmiş farklılıkları belli olmayan kişiler aklımıza geliyor. Rant kavgasında, paylaşım savaşında pastadan en fazla payı almak için beton firması sahipleri, gayrimenkul danışmanları, müteahhitler, inşaat firması sahiplerini aday olarak gösteriliyor. Buradan kent halkının yararına hiçbir çıkmayacağını söylemek zorundayız. Bir tek komünist bile bu oyunu bozacak iradeyi ortaya koyacak kararlığa sahiptir. Seçimlere az bir süre kalırken Türkiye Komünist Partisi kimdir soruna bir cevap vermek gerekiyor. ‘’Çalmazlar, çırpmazlar. Yalan söylemez, kimseye çamur atmazlar. Çalışkandırlar. Halkın çıkarlarını savunur, Türkiye’nin iyiliğini isterler.
Sömürüye, talana, yağmaya, zorbalığa, savaşa karşı, kardeşlikten, eşitlikten yanadırlar. Yurttaşlarımız komünistler için “onlar iyi insanlardır” demeye başladı. Evet doğrudur, komünistler hırsızlık yapmaz, ülkeleri ve halk için çalışırlar. Belediyelerde bunun anlamı büyüktür. Çünkü belediyeler, halka hizmet etmeleri gerekirken her türlü alavere dalaverenin döndüğü kurumlar haline gelmiştir. Belediyeler rant kapısı olmuştur. Belediyeler tanıdık şirketleri, müteahhitleri ihya eden arpalıklara dönüşmüştür. Belediyeler kentleri betona boğan akılsızlığın karargâhı haline gelmiştir. Belediyeler halkın parasıyla kadrolaşılan çiftlikler durumundadır.
Belediyelerdeki bu soygunu durdurmak için sorumluluk talep ediyoruz’’ dedi.