Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü öğrencisi Elçim Çantal, Aydın’ın Koçarlı ilçesinde yer alan Cincin Kalesi’ni bitirme projesiyle gündeme getirdi. Çantal, kalenin hem tarihi miras hem de bölge ekonomisi açısından büyük bir potansiyel taşıdığını vurguladı.
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı öğrencisi Elçim Çantal, bitirme projesinde Aydın’ın Koçarlı ilçesindeki Cincin Kalesi’ne dikkat çekti.
Peyzaj mimarlığı eğitimine başlamadan önce Koçarlı Meslek Yüksekokulu’nda iki yıl eğitim aldığını belirten Elçim Çantal, “Bu kale sadece taş duvar değil, Aydın’ın kültürel hafızasıdır. Sahip çıkılması gerekir” dedi.
“İLGİSİZLİK BENİ DAHA FAZLA ARAŞTIRMAYA İTTİ”
İki yıl Koçarlı Meslek Yüksekokulu’nda eğitim gördüğünü belirten Çantal, projeye ilk ilhamı Cincin Kalesi tabelasını görerek aldığını ifade etti.
Çantal açıklamasında, “Bir gün okul arasında kaleyi ziyaret ettim ama içerisine tam anlamıyla giremedim. Üst duvarlar hariç her yer toprakla dolmuştu, tabela yoktu, yönlendirme yoktu. Bu ilgisizlik beni daha fazla araştırmaya itti.
Yalnızca mimar Ayda Arel’in yüzeysel bir çalışması var. O da saha çalışmasına dayanmıyor, tahminlerden ibaret. Ben hem arşiv belgelerine ulaştım hem de sahada çevre analizleri yaptım. Bu yüzden projem, literatür açısından bir ilk oldu” dedi.
“YAPI 17-18. YÜZYILLARA UZANIYOR”
Cincin Kalesi’nin tarihine dair bilgi de veren Çantal, yapının 17-18. yüzyıllara uzandığını ve Kanuni Sultan Süleyman döneminde sefere katılan bir asker olan Mehmet Bey’in soyundan gelen Cihanoğulları tarafından inşa edildiğini belirtti. Çantal, “Bu kale sadece askeri bir yapı değil. Aynı zamanda tarım, üretim ve ticaret merkeziydi. Kale içinde zeytinyağı üretiminde kullanılan değirmenler, yani yağhaneler vardı.
Devlet eliyle kalenin ortasına okul yapılmış. Bu durum kaleye ne kadar bilinçsiz yaklaşıldığını gösteriyor. Bugün okul kapanmış ama kalıntıları hâlâ duruyor. Bahçesinde tarihi mezar taşları bile var.
Kale 1995 yılında koruma altına alınmış ama bu yalnızca kağıt üzerinde kalmış. Gerçekte koruma yok. Duvarlar çökmüş, içerisi ahır olarak kullanılıyor, bağlayıcı taşlar köylüler tarafından alınmış. Bu hâliyle yapı yağmalanmış gibi duruyor” ifadelerini kullandı.
“KALE TURİZME KAZANDIRILIRSA BÖLGE EKONOMİSİ DE CANLANIR”
Çantal, kaleye ilişkin önerilerini şöyle sıraladı: “Öncelikle arkeolojik kazılar yapılarak kalenin kesin yapım tarihi belgelenmeli. Heyelan risklerine karşı altyapı güçlendirmesi yapılmalı. Yerel halk bilinçlendirilmeli ve yapı gerçek anlamda koruma altına alınmalı. Bu kale turizme kazandırılırsa yalnızca tarihi miras değil, bölge ekonomisi de canlanır.
Kuşadası ile Pamukkale arasında kalan bu bölge tam bir turizm geçiş noktası. Kale restore edilirse yürüyüş yolları, bisiklet rotaları, konser alanlarıyla bir cazibe merkezi olabilir. Efes’te konserler yapılıyor, neden burada olmasın?
Ürettikleri ürünleri zeytinyağı, incir, karpuz pazarlayabilecekleri bir ortam yaratılmasını istiyorlar. Cincin Karpuzu zaten meşhur. Kale ile birlikte markalaşabilir” dedi.
Projesinde danışmanlık yapan Doç. Dr. Hüseyin Samet Aşıkkutlu ve bölüm başkanı Prof. Dr. Latif Gürkan Kaya’ya teşekkür eden Çantal, “Danışman hocam bu projenin yayına dönüşmesi için çalışmalara başladı. Onların desteğiyle bu noktaya geldim” ifadelerini kullandı.