AYDIN’ın Efeler İlçesinde yaşayan bankacı Feyzan Ecer Şahan (46), fuarda gördüğü topraksız çilek üretimine iş arkadaşı Tülay Çelimli (46) ve doktor akrabası Özlem Şahan’ıda (53) ikna ederek 4 milyon sermayeyle 22 dönüm arazi üzerine 10 dönüm sera kurup topraksız çilek üretimi yapıyor.

Özel bir bankada yönetici pozisyonunda görev yapan Feyzan Ecer Şahan, 6 yıl önce çocuğunu büyütmek için işten ayrıldı. Bankaya geriye dönmeyen Şahan, tarım sektörüne merak sararak, 2 yıl önce Antalya’da yapılan Tarım Fuarına katıldı. Burada gördüğü topraksız çilek üretimini yapmaya karar veren Şahan, Aydın’a gelerek önce iş arkadaşı Tülay Çelimli’ye ardından da akrabası Dr. Özlem Şahan’a anlattı. Birlikte araştırarak topraksız serada çilek üretimi için ortak olan 3 kadın girişimci, kırsal Kardeşköy Mahallesinde 22 bin 600 metrekare arazi satın aldı. Çevresindekilerin “Kadınsınız, yapamazsınız” eleştirilerine rağmen 3 arkadaş, kendi birikimleri ve bankadan çektikleri bir miktar krediyle birlikte 4 milyon liralık yatırımla Kardeşköy Mahallesi’ndeki 10 dönümlük alana tam otomasyonlu topraksız sera kurdu.
Yılda 200 ton çilek üreten 3 kadın girişimci, hem 25 kadına iş imkânı sağlıyor, hemde ürettikleri çileğin bir kısmını AVM’lere bir kısmınıda ihracata yollayarak ülke ekonomisine katkı sağlıyor.

“VERİM 4 KAT DAHA FAZLA”
Özel bir bankadan ayrılarak topraksız çilek üretiminde öncü olan Feyzan Ecer Şahan, “2 yıl önce Antalya Tarım Fuarına giderek oradaki topraksız tarım ile ilgili bilgi edindim. Antalya Tarım Fuarı bizim için bir öncü oldu. Topraksız tarımla orada tanıştım. Edindiğim bilgileri toparlayarak arkadaşlarımla ortaklık yapısı oluşturarak bu işe başladık. 2 yıldan beri üretim yapmaktayız. Yaptığımız iş çok zevkli. Üretime katkı sağlamak ve kadınların bu ortamda bulunması adına çok güzel bir iştir. Ürettiğiniz şeyi görebilmek ve sonuçlarını alabilmek çok güzel. Kadının burada çalışması her şeyden öte para kazanmanın dışında üretime destek olmak ve ülke ekonomisine katkı sağlamak bizler için çok önemlidir. Ortaklarımla bu işe girdik çok mutluyuz. Bu alanda normal toprağa göre dört kat daha fazla üretim yapabilmekteyiz. Sera ve topraksız olduğu için verim ve erkencilik açısında da çok ileri seviyedeyiz.”
“BİZİ CİDDİYE ALMADILAR, YAPAZALAR SANDILAR”
Kendilerini ciddiye almayanlara rağmen işi layıkıyla yaptıklarına değinen Tülay Çelimli ise, “Feyzan ile aynı bankada mesai arkadaşıydık. Yıllarca birlikte çalıştık. Onun ayrılmasıdan sonra ben devam ettim ama hep başka bir arayış içindeydim. Yaptığım işten çok mutlu olmamaya başlamıştım. Ne yapabilirim diye düşünürken Feyzan bu araştırmasıyla ilgili bana fikirlerini açtı. Birlikte araştırmaya başladık. Zaten 10 yıl önce birlikte bir kayısı bahçesi ile ortak bir işe girmiştik. Çiftçiliğe 10 yıl önce başlamıştık. Bu işin çok zevkli olduğunu o zamandan bildiğimiz için toprakla uğraşmak üretime katkı sağlamak beni hiçbir zaman ürkütmedi. İnsanların gözünde ise bize farklı bir profil vardı. Özel sektörde çalışan elamanlar bu işi yapamazlar bu toprakla uğraşamazlar diye handikaplar yaşadığımız oldu. Hiçbir şekilde pozitif ayrımcılıkla karşılaşmadık. Kadınlar gününde de bunu özellikle belirtmek istiyorum. Bir işe girerken isterdik ki bize daha çok destek olunsunlar. Böyle bir işe girerken daha fazla arkamızda dursunlar isterdik ama bizi hep ciddiye almadan dinlediler. Yapamaz dediler ama biz yılmadık bütün zorluklara rağmen böyle bir işletmeyi açtık. Diğer yaptığım iş para ticaretiydi, buda bir ürünün ticareti. Orada biz elimizdeki parayı satıyorduk, orada da bir maliyet hesabımız vardı, bir kar amacımız vardı. Burada da ürettiğiniz ürünü en iyi şekilde üretmeye çalışıyorsunuz. En iyi şekilde satmaya çalışıyorsunuz ve en yüksek fiyatla değerlendirmeye çalışıyorsunuz.”
“İYİKİ GİRMİŞİM ÇOK MUTLUYUM”
Yıllarca doktorluk yapan Özlem Şahan’da, “Teklif bana gelince kabul ettim. Daha sonra işlerin yoğunluğu pandemi derken, emekliliğe ayrıldı. Tamamen bu işe yöneldim. Çok mutluyum. İyi tarım sertifikamızıda aldık. Gayet mutluyum iyiki girmişim. Hiç pişman değilim. Herkese öneriyorum. Cesur olsunlar. Özellikle kadınlarımız korkmasınlar. Kadının yapamayacağı hiçbir şey yok.”