AYDIN Ovası’nı sulayan Büyük Menderes Nehri, en kurak dönemini yaşıyor. Afyonkarahisar, Uşak, Denizli ve Aydınlı çevre dernekleri bir araya gelerek Büyük Menderes Nehri’nde oturma eylemi yapıp basın açıklamasında bulundular.
Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesinden çıkarak Uşak, Denizli ve Aydın’dan geçip Ege Denizi’ne dökülen 584 kilometre uzunluğundaki Büyük Menderes Nehri, en kurak dönemlerinden birini yaşıyor. Daha önce taşkınlarla gündeme gelen nehrin kurumaya başlaması, çevrecilerin de gündeminde. Germencik Çevre ve Doğa Derneği’nin (GERÇED) organizasyonunda Uşak, Afyonkarahisar, Denizli ve Aydın’daki çevre derneklerinin desteğiyle 4 ilde 2 ay önce imza kampanyası başlatıldı. Kampanya devam ederken, 4 ilde faaliyette olan çevre dernekleri kuruyan Büyük Menderes Nehri yatağında bir araya geldi.
Yaklaşık 100 çevreci, önce Koçarlı-İncirliova arasındaki köprüye gelerek pankart açtı. Ardından kuruyan Büyük Menderes Nehri yatağına inen çevreciler burada inceleme yaptıktan sonra pankart asıp daha sonra bir süre oturma eyleminde bulundular. Çevreciler daha sonra basın açıklaması yaparak toplanan imzaları Türkiye Büyük Millet Meclisi‘ne sunarak su yasasının çıkarılmasını talep edileceklerini ifade ettiler. Büyük Menderes Nehri için yazılan şiirlerde okuyan çevreciler daha sonra bölgeden ayrıldı.
“MENDERES KURUYOR SESSİZ KALMAYALIM”
Çevreciler adına basın açıklaması yapan Büyük Menderes İnisiyatifi Sözcüsü Ahmet Ergun, “Menders kuruyor sessiz kalmayalım. Batı Anadolu’nun en uzun 584 kilometrelik yolculuğuna Afyonkarahisar’ın Dinar İlçesinden başlar. Büyük Menderes Nehri yıllardın evsel atık sular sanayi kuruluşlarında oluşan endüstriyel atık sular, zeytin karasuyu ve maden atıklarıyla beraber kirletilmektedir. Bu kirliliğe bağlı olarak bu nehir Türkiye’nin en kirli 3’üncü nehri durumundadır. Su kalitesi tarımsal sulamada kullanılmaması gereken 4’üncü sınıf su haline gelmiştir.
Nehir adeta atık alıcı ve atık taşıyıcı ortam olarak taşıyıcılığını sürdürmektedir. Büyük Menderes Nehri kirlenme dışında ayrıca büyük bir sorunlarda karşı karşıyadır. İklim değişikliği ve buna benzer yaşanan kuraklık yüzünden çölleşme süreci hız kazanmıştır. Neredeyse her çay ve derenin üzerine gölet ve baraj kurulması, ormanların azalması, maden sahalarının artması, karbondioksit salımına sebep olan jeotermal santrallerinin aşırı miktarda yapımı ve hiçbir kurala uymayan çalışmaları havzada ekolojik yıkımı hızlandırmıştır. Artık yeter acilen harekete geçilmeli etkin yasal düzenlemeler yapılmalıdır. TBMM’de bir komisyon oluşturulması Büyük Menderes Nehrinin kurtarılması için acil eylem planıyla yasal düzenlemenin yapılması talep ediyoruz” dedi.
