Ege’nin Sofrasına Bereket Taşıyan Eller
Bazı yerler vardır; adını söylediğinizde toprağın kokusu gelir burnunuza…
İşte Acarlar da öyle bir yer.
Toprağıyla, insanıyla, emeğiyle büyüyen, her gün sabahın erken saatlerinde yeni bir hikâyenin yazıldığı bereketli bir mahalledir Acarlar.
Acarlar’da yaşam şehirdeki gibi değildir.
Burada gün, güneşin ilk ışıklarıyla başlar. Tarlalar insanı çağırır, traktörler sokaklardan geçerken horozlar eşlik eder. Henüz kahvaltı sofraları kurulmadan, birçok emekçi tarlada alın teri dökmeye başlamıştır bile.
Bu topraklarda büyüyen nesiller, toprağın dilini erken yaşta öğrenir.
Çocuklar, oyunlarını sokakta değil, pamuk tarlasında, zeytinlikte, harman yerinde kurar. Traktör sesleri onlar için bir ninni gibidir. Çamurun içine düşmek, elleriyle fidan dikmek bu hayatın bir parçasıdır.
Acarlar halkının büyük çoğunluğu tarımla ve pazarcılıkla uğraşır.
Sadece Aydın’da değil, Ege Bölgesi’nin neredeyse her pazarında Acarlarlı üreticilerin kurduğu tezgâhları görmek mümkündür.
O taze sebze ve meyveler, sofralarımıza bu emekçi insanların alın teriyle ulaşır. Onlar olmazsa tüketici marketlerde aynı ürünü çok daha pahalı almak zorunda kalırdı.
Bu insanlar sadece üretici değil, aynı zamanda Ege’nin sofralarını ayakta tutan gizli kahramanlardır.
Yollar aşar, sabahın erken saatlerinde yola koyulur, ürününü sergiler, emeğini, bereketi halkla buluşturur.
Acarlar’da her evin kapısı bir diğerine açıktır.
Komşuluk hâlâ yaşar, yardımlaşma hâlâ güçlüdür.
Bir evde düğün varsa tüm mahalle düğündedir, bir tarlada hasat varsa herkesin eli oradadır. Bu dayanışma ruhu, Acarlar’ı sıradan bir yer olmaktan çıkarıp bir yaşam kültürüne dönüştürür.
Şehirler büyürken, betonlar tarlaların yerini alırken Acarlar hâlâ “toprakla büyüyen bir yer” olmayı sürdürüyor.
Çünkü burada toprak sadece ekmek kapısı değil, kimliktir, geçmişin mirasıdır.
Bugün pazar tezgâhlarında gördüğümüz her domates, biber, incir ya da pamuk kozasının arkasında bir Acarlarlı üreticinin emeği vardır.
Ve bu emek, sadece bir geçim değil, bu topraklara duyulan sevginin, alın terinin, sabrın hikâyesidir.
Bir gün yolunuz Acarlar’a düşerse…
Sabahın erken saatlerinde köy yolundan yürüyün, toprağın kokusunu içinize çekin.
O zaman bu hikâyeyi kelimelerden değil, toprağın kalbinden duyarsınız.
Acarlar, yalnızca bir mahalle değil… Ege’nin sofralarına bereket taşıyan bir yürektir.
Kalın sağlıcakla…..