Görev yapan gazetecileri kim koruyacak!…
Gazeteciler ekmek parası kazanmak için çıktıkları yolda, çoğu zaman saldırıya uğruyor, darp ediliyor. Dün Aydın’da dört gazeteci arkadaşımız, bir haberi görüntülemeye çalışırken tam da böyle bir durumla karşılaştı. Ne yazık ki bu, ilk değil ve muhtemelen son da olmayacak.
Olay yerine gelen polis ekipleri ise saldırıyı engellemek yerine, gazetecilerle sözlü bir diyaloğa girdi. Toplumun gözü ve kulağı olan gazetecilerin her alanda yalnız bırakılması kabul edilemez. Bizler, sadece işimiz düştüğünde aranan değil, zor anlarda da yanında olan gazeteciler olmak istiyoruz. Saldırıda, hastalıkta, yalnızlıkta… Ve her zaman hatırlanmak istiyoruz.
Kentte adını duyuran gazeteciler, saldırıyı değil ödüllendirilmeyi hak eder. Unutulmamalı ki, bir gazetecinin yaşadığı kente yaptığı tanıtımı ne belediye başkanı, ne milletvekili, ne STK başkanları, ne de valiler verebilir. Çünkü onlar gelip geçicidir; ekmeğinin peşinde koşan gazeteci ise kalıcıdır.
Gazeteciler yalnız bırakıldığı sürece, toplumun gerçek sesi de susturulmuş olur. Onları korumak ve değer vermek, sadece gazetecilere değil, kentin geleceğine yapılan bir yatırımdır.
Eğer görev yapan meslektaşlarımızı devletin polisi ve jandarması korumayacaksa kim koruyacak.
Gazetecilere saldırıyı kınıyor, yaşanan olayların bir daha yaşanmamasını temenni ediyorum. Kalın sağlıcakla….
Burhan CEYHAN













