AYDIN’da Kovid-19 nedeniyle kaybettiği kayınvalidesi Emine Akdağ Cerit’ın (84) yanında refakatçı kalan ve 19 günde 10 ölüm gören Dr. Menderes Akdağ, “65 yaş üstü insanlara devlet tedbirli davranıyor ve önlem alıyor. Ancak biz sevdiklerimizi kendi ellerimizle öldürdüğümüzü burada gördüm” dedi.
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Menderes Akdağ’ın kayınvalidesi Emine Akdağ Cerit, Kasım ayı sonlarına doğru rahatsızlandı. Yakınları onu Aydın Devlet Hastanesine kaldırdı. Burada yapılan testte pozitif olduğu öğrenildi. Yoğun bakıma alınan Cerit’in yanında refakatçi olarak kalan damadı Menderes Akdağ, 19 günlük sürede yoğun bakımda yaşananları çektiği videoyla anlattı.
“19 GÜNDE 10 ÖLÜM GÖRDÜM”
Kayınvalidesinin başında refakatçi olarak 19 gün kalan Akdağ, “Bu süre içerisinde bulunduğumuz servis alt ve üst katlarda koranvirüs nedeniyle vefat eden kayınvelidem ile birlikte 10 ölüm gördüm. İnsanlar kanser olur başka hastalıktan son anlarına yaklaştıklarında hastanelerde özel servisler vardır. İnsanlar son anlarını o servislerde geçirirler. O servislerde vefat eden hastaları diğer hastalar çoğu kez hiç görmezler. Ancak bu koronavirüs illeti nedeniyle sadece yoğun bakımlar değil, normal servislerde bile insanlar üst üste vefat etti. Burada durumu iyiye giden ve hastalığı kritik durumda olmayan insanların içerisinde bağrış çağrış hıçkırık içinde ölümler gerçekleşiyor. Buda diğer durumu iyiye giden hastaların üzerinde de çok olumsuzluk oluşturarak morallerini bozdu. Nefessiz kalan hastaların tuvalete bile gitmekte zorlandıklarına gözlerimle şahit oldum.”
“ÖLENLERİN ÇOĞUNLUĞU YAŞLI”
Ölenlerin çoğunluğunun yaşlı olduğuna dikkat çeken Akdağ, “Ölen hastaların ve servislerde kritik durumda bulunan hastaların çoğunluğu yaşlıydı. Bu hastaları dinlediğimizde çoğu köylerden gelmişti. Bu yaşlı insanlar çok kalabalık olmayan bölgelerde yaşıyordu. Hikayelerini dinlediğimizde ise bu insanlara hastalık ya torunundan yada eve ziyarete gelen bir başkasından kaptığını öğrendik. Aslında 65 yaş üstü insanlara devlet tedbirli davranıyor ve önlem alıyor. Ancak biz sevdiklerimizi kendi ellerimizle öldürdüğümüzü burada bir kez daha görmüş oldum. Yani anneler, babalar, neneler, dedeler kendi tedbirini kendileri alıyorlar. Devlette sosyal izolasyon sağlamak için her yerde kalabalığı azaltmak için 65 yaş üstüne sokağa çıkma yasağı koyuyor. Ancak bir takım insanlar kendileri korumakta olan insanlara taşıyor. O insanların ölümüne neden oluyor. O hastanelere düşseler son dakikalarını yaşayan insanların o anlarına şahit olsalar bin bir pişman olacaklar. Belkide yaptıklarından utanacaklardır.”
“GECENİN KARANLIĞINA ŞAHİT OLDUM”
Ölümün içinde yaşadığını ifade eden Akdağ, “Bir anda koridorda ‘babam gidiyor’ diye bir feryat koptu. O gecenin karanlığında şahit oldum. Feryad eden o genci görevliler dışarıya çıkarırken, 15 dakika boyunca o koridorda yaşanan karmaşa unutmak mümkün değil. Bu anları gören oradaki insanların ne hale geldiğini siz düşünün. Bazen bende dalıp sosyal medyada dolaşırken, orada hep ölüm haberleri vardı. Ama ben ölümün içindeydim. Birçok hasta yoğun bakıma gitmek için sıra bekliyordu. O serviste ve alt katlarda 9 ölüm yaşadım. O hastaların son nefesleri çok acayip oluyor. Bazı hastaların ise yakınları koronadan ötürü gelemediği için sahipsizce öldüğüne şahit oldum. Annem öldüğünde ise parmağındaki yüzüğünü alarak boynuma taktım. Orada yaşadıklarımı ise unutmam mümkün değil” diye konuştu.